Cinler alemi hakkinda bilmedigimiz gercekler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Cinler alemi hakkinda bilmedigimiz gercekler

Cinler alemi hakkinda yanlis bilinenler ve bilinmeyenler. Paranormal olaylar bilgiler
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kuranda Cinler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Sih_Sultan
Admin
Sih_Sultan


Mesaj Sayısı : 30
Nerden : Marsdan
Kayıt tarihi : 16/01/09

Kuranda Cinler Empty
MesajKonu: Kuranda Cinler   Kuranda Cinler Icon_minitimePaz Ocak 18, 2009 11:03 pm

Kuran'da Cinler

Kitabın önceki bölümlerinde Hz. Süleyman'ın emrine cinlerin verilmesinin onun için Allah'tan çok büyük bir destek olduğunu anlattık. Bu noktada Kuran'da cinler hakkında verilen bilgiler üzerinde durmak gerekir.
Kuran'da cinlerin ateşten yaratıldıkları bildirilir. İlgili ayetler şu şekildedir:
Cann'ı (cinni) da 'yalın-dumansız bir ateşten' yarattı. (Rahman Suresi, 15)
Ve Cann'ı da daha önce 'nüfuz eden kavurucu' ateşten yaratmıştık. (Hicr Suresi, 27)
Kuran ayetleri incelendiğinde cinlerin de aynı insan toplulukları gibi bir hayatları olduğu anlaşılmaktadır. Ayetlerde cinlerin de gelmiş ve geçmiş ümmetleri olduğundan bahsedilmektedir. Onların da soyları, ataları bulunmaktadır. (Araf Suresi, 38; Kehf Suresi, 50) Cinler insanlardan daha farklı bir boyutta yaşamakta, ancak insanları görüp izleyebilmekte, konuşmalarını dinleyebilmektedirler.
Cinlerden İfrit Hz. Süleyman'a o daha makamından kalkmadan, Sebe Melikesi'nin tahtını getirebileceğini söylemiş ve "... ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim." (Neml Suresi, 39) diye belirtmiştir. Bu ifadeyle, onun bir yerden diğer bir yere çok büyük bir hızla hareket ettiğine, bir maddeyi başka bir yere iletebildiğine işaret ediliyor olabilir.
Allah cinlerin yaratılış amacını "Ben cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56) ayetiyle bildirmiştir. Onlar da elçiler ve elçilere indirilen kitaplar vasıtasıyla uyarılıp korkutulmakta, dünya hayatında nasıl davranışlarda bulunacaklarıyla denenmekte, ibadet ve itaat etmekte, bunun sonucunda da Allah'tan bir karşılık bulmaktadırlar. Allah Enam Suresi'nde şu şekilde bildirir:
Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp-okuyan ve size bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp-korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: "Nefislerimize karşı şehadet ederiz" derler. Dünya hayatı, onları aldattı ve gerçekten kafir olduklarına dair kendi nefislerine karşı şehadet ettiler. (Enam Suresi, 130)
Ayette de bildirildiği gibi cinlerle insanların imtihanları birbirine çok benzemektedir. Onların bazıları da dünya hayatının geçici süslerine aldanmakta, uyarıldıkları halde hidayet yolundan uzaklaşmaktadırlar. Yine ayetlerden cinlerin peygamberlerin tebliğlerini dinledikleri, Kuran okunurken ona kulak verdikleri ve öğrendikleriyle kendi kavimlerini uyardıkları anlaşılmaktadır. Ahkaf Suresi'nde cinlerin Hz. Muhammed'in tebliğini dinledikleri şöyle haber verilir:
Hani cinlerden birkaçını, Kur'an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. Dediler ki: "Ey kavmimiz, gerçekten biz, Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan bir kitap dinledik; hakka ve doğru olan yola yöneltip-iletmektedir." (Ahkaf Suresi, 29-30 )
Allah birçok ayetinde cinlere ve insanlara birlikte hitap etmekte, çeşitli öğütlerde bulunmakta ve onları cehennem azabıyla korkutmaktadır. Araf Suresi'nin 38. ayetinde Allah "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin..." şeklinde buyurmaktadır. Hz. Muhammed'e bir hidayet rehberi olarak indirilen Kuran'ı yalanlayan cin ve insan topluluklarının durumu ise İsra Suresi'nde şu şekilde bildirilmektedir:
De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları,) bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler." (İsra Suresi, 88 )
Allah'ın cinlere ve insanlara birlikte hitap ettiği ayetlerden bazıları şu şekildedir:
İşte bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden evvel gelip-geçmiş ümmetler içinde (azab) sözü üzerlerine hak olmuş kimselerdir. Gerçekten onlar ziyana uğrayanlardır. (Ahkaf Suresi, 18 )
Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalbleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)


En son Sih_Sultan tarafından Ptsi Ocak 19, 2009 11:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gizemligercekler.yetkin-forum.com
Sih_Sultan
Admin
Sih_Sultan


Mesaj Sayısı : 30
Nerden : Marsdan
Kayıt tarihi : 16/01/09

Kuranda Cinler Empty
MesajKonu: Geri: Kuranda Cinler   Kuranda Cinler Icon_minitimePtsi Ocak 19, 2009 11:36 pm

Kuranda Cinler-2
Birinci grup:Bu tür ayetlerin konusu yaratılıştır.cin anlamına gelen kelime ise Can biçimindedir.Kuranı kerimde iki yerde Can ın ateşten,insanlarında topraktan varedildiği söylenir.Yani can ile insanın kökenleri farklıdır.*İnsanı,pişirilmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.Can'ı da ateşin dumansızından yarattı.55/14-15
Can dan bahseden başka bir ayet yine yaratılışla ilgilidir.Burada da can7ın ateşten insanın topraktan yaratıldığı belirtilir.Ayrıca can7ın insanın tabiatı oluşmazdan önce var olduğu açıklanır.*Andolsun biz insanı kuru çamurdan ,değişken cıvık br balçıktan yarattık.Canı da daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık.15/26-27*bu,insanın kökenindeki çamurun kuru ve pişmiş olduğu ,yapısında ateşten bir özellik bulunduğu anlamına gelebilir.O zaman insanın yapısında köken olarak farklı bir asıldan ve daha önce yaratılmış cin ve şeytan anlaşılır.Cin ve şeytanla ilgili kelimelerin Kuran uslubunda kazandıkları anlamlar şöyle olur.Cin ve şeytan,insanın mayasına katılan ,görülmezlik ve fizik ötesilik tabiatını simgeleyen ateş kökenli bir unsurdur.Ekmek,ondan önce ateş,ateşten önce hamur,hamurdan önce su,maya ve un.İnsan yapısı ekmeğin oluşumundan daha komplex yapı.Günümüz bilgi ve teknolojisi bile tam anlamıyla insanı kavramış değil.
Ona verilen beşer ismi ,bedensel yapısını ,toprak ve su kökenli fiziğini anlatır.İnsan ismi ,pişmiş topraktan yani beşer cin ve şeytandan var edilen,yaratılmışların en üstünü olduğu halde ,aşağılık duruma düşebilen sorumlu yönünü anlatır.Nefis ise,kendisine iyi ve kötü yollar belletilmiş olduğu için,bedenin ölümünden sonra ,sonraki hayatta sorumlu tutulacakolan psikolojik tabiatıdır.Ademoğlu,Allah'ın kendisiyle haktan sapmamak üzere sözleştiği,perde arkasından vahiyle desteklediği mükerrem bir varlıktır.

İkinci grup:Bu ayetlerde bahsedilenler,çeşitli toplumların inançlarında ilahlaştırılmış olan cinlerdir.Bu inanç,vahyin indiği coğrafyada yaşayan Sami toplumlar tarafından da kabul edilmekte,Allah'la o mevhum cinler arasında bir soy ilişkisi bulunduğuna inanılmaktaydı.Bunlar,insanların karşısında başarısız duruma düştükleri ve makul bir izah tarzı bulamadıkları için,cin tabir ettikleri doğal güçler olabilir.Eğer böyleyse bunlar var olduğu sanılan yani hayali cinlerdir.*Allah7la cinler arasında bir nesep oluşturdular.Yemin olsun ,kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini ,Allah huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını cinler de bilmiştir.37/158*Allah'a bir de cinleri ortak koştular.Oysaki,onları O yaratmıştır.6/100*Onlar cinlere tapıyorlardı.Onların çoğu cinlere iman etmekteydi.34/41*Bu ayetlere dikkatle bakılırsa ,kendisine inanılan bazı cinlerden söz edilir.Ancak onların mahiyetleri belli değildir.Nitelikleri anlakılmak yerine ,bu konudaki inançlar,olduğu gibi nakledilmektedir.Kuranın bu beyanlardaki hedefi,insanların saplandıkları cin korkusundan kurtarmaktır.Bu grup cinler,kendilerini bize öz gerçekleri ile değiltezahürleri ile duyurmaktır.

Üçüncü grup:bu gruptaki cinler ise daha önce tanındığı halde,kendileri hakkında konuşulduğu anda orada bulunmayan yahut tanınıp bilinmediği için gizli kalan kimselerdir.bazı cinlerin Hz Peygamberin okuduğu Kuranı dinlediğini bildiren ayetler böyledir.*Bir zaman cinlerden bir topluluğu,Kuranı dinlemeleri için sana yöneltmiştik.46/29-32*De ki:Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu:Gerçekten biz,hayranlık verici bir Kuran dinledik.72/1-15*İslam tarihindeki cin olayları genelde bu cinstendir.İslam tarihinde üç cin olayından bahsedilir.Bunlardan birisi Akabe sözleşmesindedir.Akabe tırmanmayla çıkılan tepedir.Sözleşme bu tepede,geceleyin ve gizli olarak yapılmıştır.anlatıldığına göre sözleşme sırasında Hz.Peygamberin yanında Abbas ve Yesripli 75 kişi vardır.Bu toplantıda Resululaha onunla birlikte hareket etme sözü verilerek Hz Peygamberin Yesripte tebliğ işlerini yürütecek 12 kişi vekil seçilmiştir.
Cinlerin bu olayla ilgileri şöyledir.Tepedeki sözleşme sırasında bir ara Akabe mevkiinde bulunan Minalı ezyeb adında bir cin,konuşanları dinlemek için gizlice yaklaşmış,Hz Peygamber ve arkadaşları bu işten vazgeçmesi için onu uyarmışlardır.
İkinci cin olayı ise batnı Nahle de olmuştur.Rasullulah Taif seferinden dönerken,Mekkeye bir gece uzaklıktaki Hücün vadisinde,kıraati açıktan yapılan namaza durur.Namazda Rahman veya alak suresini okumaktadır.O esnada nereli oldukları ve sayılarının da ne kadar oldukları tam belli olmayan bir grup cin gelerek okunan Kuranı dinler.Resulullahın onları hem gördüğünü hemde görmediğini anlatan rivayetler olduğundan cinlerin,görülüp görülmediği hususu kesin değildir.Bu cinler,dinledikleri Kuranın etkisinde kalarak iman etmiş,daha sonrada bu duyduklarını toplumlarına bildirmişlerdir.
Cinlerle ilgili üçüncü olay Hicret esnasında vuku bulmuştur.Rasulullah ve yakın arkadaşı Ebu Bekir mekkeden ayrılıp yesribe doğru yola çıkmışlardır.Üç gündür nerede olduklarını kimse bilmemektedir.Bir ara mekkenin aşağılarından bir cin ,bazı beyitler okuyarak Mekkeye uğrayıp yukarı doğru gitmiştir.Gece olan bu olayı halktan bir kısmı görmüş,bazılarıda okunan bu şiiri duymuştur.
Dikkat edilirse her üç olayda gece vuku bulmuştur.Hadiselerin seyrinde belirsizlikler ve kapalılıklar vardır.Bu cinlerin bir kısmıyla görüşülüp konuşulduğu,yaşadıkları yerlerin bilindiği ve sayılabildiği şeklindeki haberler,sanki onların gizli çalışan insanlar oldukları hissini vermektedir.Olaylar anlatılırken onlar hakkında kullanılan bazı ifadeler bizim bu kanaatimizi kuvvetlendirmektedir.O ifadelerden bazıları:"Bunlar nasibin halkından yedi nefer idiler..Bu adam müttefiklerinizi atmanızı istiyor..Ya Rasullullah istersen onlara karşı kılıçlarımızı kullanırız.."Ayrıca bu üç olayın geçtiği tarihlerin ortak bir yanı vardır.Olaylar,müslümanların yaptıkları işleri karşı taraftan gizli tuttukları zor yıllara rastlamaktadır.Yine ayrıca Rasulullah,Batnı Nahlede kabile liderleriyle görüşmüştür.islam tarihçileri burdaki cin olayı ile liderlerle görüşme olayını arka arkaya zikrederler.bu iki olay aslında tektir.Akabede yapılan sözleşmeyi dinleyen cin de Minalı müşrikler adına casusluk yapan birisidir.Ve Rasulullahın hicreti esnasında Mekkeye uğrayan cin.Rasulullahın bulunduğu yeri ve hicret güzergahını haber vermek isteyen bedevi Ebu Mabeddir.(ibnu sad,tabakat,ilgili bölüm)

Dördüncü Grup:Bazı ayetlerde insanların şerlerinden söz edilmektedir.Kullanılan biçimise cin-ins yada ins-cin şeklinde ikilidir.Bu ikili genelde büyük- küçük artı-eksi der gibi,birbirinin karşılığı olarak kullanılmaktadır.İns ve cin ,yani tanınan tanınmayan,yerli yabancı,köylü şehirli,siyah beyaz,yaşayan yaşamayan,yöneten yönetilen herkes.Bu grup ayetlerden ikisi şöyledir.*De ki:İnsanlar ve cinler,birbirine yardımcı olarak bu Kuranın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler,and olsun ki ,yinede benzerini ortaya koyamazlar.6/130*Deki:Andolsun eğer insanlar ve cinler şu Kuranın bir benzerini getirmek üzere bir araya toplansınlar,birbirlerine destek olsalar,onun bir benzerini yine de ortaya getiremezler.17/88*İnsanların,gerçek görülmeyenlerle irtibat ve ictiması mümkün değilken,onlarla yardımlaşarak bir çalışma yapıp da,Kurana benzer birşey getirmelerini isteyerek meydan okunması makul olamaz.Ancak eğer burada cinle kasdedilen şeyi,kelimenin sözlük anlamına binaen ,gizli cemiyet şeklinde hareket eden bir topluluk şeklinde algılarsak,daha anlamlı olur.İns ve cin ikilisinin,Kuranda daha çok insanın şer yönünün ön plana çıkarıldığı anlatımlarda kullanılmış olması,ve bazı ayetlerdeki bu iki sözcük,sanki şer tabiatlı yöneticileri ve onlara uyan halk kitlelerini kastediyor olabilir.Ahirette onlara seslenileceğini anlatan şu ayet böyledir.*Ey cinler ve insanlar topluluğu!İçinizden,size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüzyüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran elçiler gelmedi mi?6/130*



Beşinci gruptaHz Süleymana hizmet eden cinlerden bahis vardır.Yahudiler,yaptıkları büyü işlerine ,hep Hz Süleymanı vesile etmişlerdir2/102Onların iddialarına göre ,O tılsımlı bir mühürle,bütün varlıkları buyruğu altına almıştır.Bu mühür,evrenin altı günde yaratılışını birbirine geçmiş iki üçgenle simgeleyen,altı köşeli bir yıldızdır.Her köşesine İbrahim,İshak,Musa,Harun,Yakub,Davud isimleri kazılmıştır.Bu yıldız,daha sonraları Kabbala felsefesinde varlığın birliği anlayışının sembolü olmuştur.Yıldızı oluşturan üçgenin tepesi yukarıya bakan gökyüzünü ve aydınlığı,aşağıya bakan ise yeryüzünü ve karanlığı simgeler.Ayrıca Hz Süleyman birçok büyü kitabının müellifi olarak gösterilmiş,dünyanin uzak köşelerinde bile kuşçular güvercin yakalamak için O'nun adını kullanmışlardır(islam ansiklopedisi,meb yayını,süleymanb.davud maddesi)Bu iddiaların temelinin,Hz Süleymanın geleceği bilmek için,astrolog ve kahinleri devlet işlerinde kullanmış olduğu muhtemeldir.Nitekim ahdi atikteki ifadeye göre Kahinler,Hz Davud ve HZ Süleyman gibi yöneticilerin br numaralı yardımcıları olmuştu.Onlar yeni atanan kralı mesheder ve Rab yahovanın ahid sandığını taşırlardı.
Şimdi kurana bakalım.Kuranı Kerim,Hz Süleymanın astrologları çalıştırdığını doğrular.O'nun ins ve cinden düzenli orduları olduğunu da belirtir.27/17Fakat Kurandan anlaşılan,O'nun kehanetle değil hikmetle karar aldığı,astrologlarıda kehanet için değil,el sanatlarıve deniz işleri için istihdam ettiğidir.Onları mabed ve kale yapımında kullanmış,büyük kazanlar,havuz gibi büyük çanaklar ve heykeller yaptırmıştır.Ayrıca bu astrologlar geometri ustalarıdır.Ayet şöyle*Cinlerden öylesi vardı ki,Rabbinin izniyle onun önünde iş yaparlardı.Onlardan hangisi buyruğumuzdan yan çizse ,alevli ateş azabını kendisine tattırırdık.Onlar Süleyman için,kaleler,havuzlar gibi çanaklardan,yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı.Ey Davud ailesi ,şükür olarak iş yapın.Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki34/12-13.

Başka bir ayette bu cinlerden şeytanlar diye söz edilmektedir.Bu uslub,Hz Süleymana hizmet eden cinlerin yukarıda tanımı geçen,şeytan astrologlar olduğunu doğrulamaktadır.Nitekim ayetten anladığımıza göre onlar,maddi unsurlarla ve halkla bir arada çalışmışlardır.Tevratın tanımına bakılırsa mabedin inşasında çekiç,balta ve benzeri demir alet sesi işitilmemiştir.Bunun sebebi,mabed yapımında taşlara demir aletle dokunmama geleneğidir.Nitekim Süleyman mabedinin yapımında ,daha önce taş ocaklarında hazırlanmış olan taşlar kullanılmıştı(Tevrat tesniye27/3-5)Kuranda şöyle anlatılır*Dalgıçlık yapan ve bundan başka işler de gören şeytanlardan da onun buyruğu altına verdik.Onların hepsini gözetiyorduk.21/82

Süleyman Peygamber,İnşaatında çalıştıkları mescidin yapımı bitsin diye,ölümünün bir süre o cinlerden gizli tutulmasını planlamıştı.Öldükten sonra cesedi bir sopaya dayandırıldığı için ,cinler onun ölümünün farkında olmadan hizmetlerine bir yıl daha devam etmek zorunda kalmışlardır.inşaat bu sürede bitmişti.Sopayı dabbe kemirerek çürütünce,onun bdeni desteksiz kaldığı için yere yığılmıştı.Cinler de Hz Süleymanın hükümdarlığının bittiğini o zaman anlamışlardı.*Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde,onun ölümünü,değneğini yiyen ağaç kurdundan başkası onlara göstermedi.Süleyman yere yığılınca,açıkça anlaşıldı ki,cinler gaybı bilmiş olsalardı o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı34/14*Demek ki bu cinler Hz Süleyman ın emrinde,insanlarla birlikte saray ve mescid inşaatında çalışan şeytanlardı.nitekim bir kısmıda isyan çıkarmamaları için zincirlerle birbirlerine bağlanmışlardı.*Bunun üzerine ;Biz de,istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı,bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları,demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.38/37-38Ayrıca geleceği bilme iddialarıda vardı.Ama geleceği bilmek şöyle dursun,cesedini arada sırada gördükleri için,Hizmetinde bulundukları Süleymanın ölümünü bile farkedememişlerdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gizemligercekler.yetkin-forum.com
 
Kuranda Cinler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İMAN EDEN CİNLER VE İNKARCI CİNLER
» Yaratılış ve Cinler
» Cinler Nerede Yaşarlar?
» Cinler insanları nasıl aldatır?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cinler alemi hakkinda bilmedigimiz gercekler :: Paranormal Fenomenler & Parapsikoloji :: Cinleri taniyalim-
Buraya geçin: